Mütereddit Modernler | Uğur Tanyeli | Halil İbrahim Düzenli | 30 Mayıs 2020
Mekansız Konuşmalar bu hafta Mütereddit Modernler kitabının yazarı İstanbul Şehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi dekanı Sn. Prof.Dr Uğur Tanyeli ve Mimarlık Bölüm Başkanı Dr. Halil İbrahim Düzenli’nin katılacağı ‘Mimarlıkta Mütereddit Modernler’ konulu program ile devam ediyor.
‘’Modernlik karşısındaki tereddüt kadar olağan bir durum yok. Bu tereddütü baskı aracı olarak kullanmak problemdir.’’
“1970’lerde başlayan şöyle bir inanç vardı; Türkiye’deki mimarların bazıları moderndir, bazıları modern değildir. Böylesine basit bir denkleme indirgenmiş bir modernlik tahayyülünün problemli olduğunu düşünüyorum. Sizin paylaşmadığınız bazı şeyleri söylüyor diye birilerinin modern olmadığını iddia etmek epey problemli bir bakış açısı.”
“Sedad Hakkı Eldem’in mimarlığın maddeselliği ile gerilimli bir ilişkisi var. ‘Türk Evi yapacağım fakat eskiden kullanılan malzemelerle yapmayacağım.’ diyor. Dolayısıyla bize maddesellikten yalıtılmış bir mimarlık öneriyor. Bu mimarlık güzergahı Türkiye’de hala devam eden bir güzergâh.”
“Schmitthenner ile Pikionis maddesellik bakımından çok yakın (yerel ölçekte erişimi kolay olan malzeme ile çalışmayı tercih ediyorlar) Hassan Fathy de benzer kategoride ele alınabilir. Sedad Hakkı Eldem’in ise malzeme ile daha gerilimli bir ilişkisi var. Maddesellikten yalıtılmış bir mimarlık öneriyor denebilir.”
‘’Cansever de malzeme ve yapım sistemleri açısından yenilikçi tercihlerde bulunduğu durumlarda bile morfolojik açıdan yerel ve geleneksel olanı tercih etmesi bakımından gerilimli bir mimari duruş ortaya koyuyor. Ancak Cansever bütün evreni tanzim eden bütünsel bir düzen hayal ediyor, vahdet-i vücut kavramı içinden düşünmek istiyor. Mütereddit Modernlerin böyle bir kavrayışı yok, bu durum Cansever’i onlardan biraz farklı bir konuma koyuyor.”